Dede Korkut Kitabı’ndaki Bir Hikâyeyi Anlatma

Dede Korkut Kitabı’nda yer alan bir hikâyeyi barındırdığı duygu ifadelerini kullanarak anlatmak, hikâyenin kahramanlarının ve olaylarının duygusal yönlerini vurgulamak demektir. Bu şekilde, hikâyenin anlamını ve etkisini arttırmak mümkündür. Örneğin, Dede Korkut Kitabı’nda yer alan “Bamsı Beyrek Destanı”nı barındırdığı duygu ifadelerini kullanarak anlatmak istersek, şöyle bir metin oluşturabiliriz:

Bamsı Beyrek, Oğuz Kağan’ın yiğit döğüşçülerinden biriydi. Kılıç ustalığı ve kahramanlığıyla tanınırdı. Bir gün, Uçmağ adlı bir ülkeye gitti. Orada, Uçmağ Beyi’nin kızı Banu Çiçek’i gördü. Banu Çiçek, güzelliğiyle ünlü bir prensesdi. Bamsı Beyrek, Banu Çiçek’e ilk görüşte âşık oldu. Banu Çiçek de Bamsı Beyrek’e karşı sevgi duydu. Bamsı Beyrek, Uçmağ Beyi’nden Banu Çiçek’i istedi. Uçmağ Beyi, kızını vermek istemedi. Bamsı Beyrek, Banu Çiçek’i kaçırmaya karar verdi. Banu Çiçek de onunla gitmeyi kabul etti.

Bamsı Beyrek ve Banu Çiçek, atlarına binip kaçtılar. Uçmağ Beyi, kızının kaçırıldığını öğrenince çok öfkelendi. Ordusunu toplayıp, Bamsı Beyrek’in peşine düştü. Bamsı Beyrek ve Banu Çiçek, birçok engel ve tehlike atlatarak Oğuz yurduna ulaştılar. Oğuz Kağan, Bamsı Beyrek’i ve Banu Çiçek’i sevinçle karşıladı. Onların evlenmelerine izin verdi. Bamsı Beyrek ve Banu Çiçek, mutlu bir hayat sürdüler.

Ancak, Uçmağ Beyi, Bamsı Beyrek’ten intikam almak istiyordu. Bir gün, Bamsı Beyrek’in avlanmaya gittiğini öğrendi. Onu pusuya düşürdü. Bamsı Beyrek, Uçmağ Beyi’nin adamlarıyla çarpıştı. Çok sayıda düşmanı öldürdü. Ama sonunda, Uçmağ Beyi’nin okuyla yaralandı. Yere düştü. Uçmağ Beyi, Bamsı Beyrek’in başına geldi. Onu öldürmek üzereyken, Bamsı Beyrek son bir hamle yaptı. Kılıcını Uçmağ Beyi’nin kalbine sapladı. Uçmağ Beyi de öldü. Bamsı Beyrek, Banu Çiçek’e son bir kez baktı. Ona veda etti. Sonra gözlerini kapadı. Bamsı Beyrek, Banu Çiçek’in kucağında can verdi. Banu Çiçek, Bamsı Beyrek’in cesedine sarıldı. Onunla birlikte ölmek istedi. Ama ölmedi. Onun acısını ömrü boyunca taşıdı.

Bamsı Beyrek ve Banu Çiçek’in hikâyesi, aşk, cesaret, fedakarlık, sadakat, özlem, acı gibi duyguları içerir. Bu duygular, hikâyenin anlatımında sıkça kullanılan ifadelerle vurgulanır. Örneğin, Bamsı Beyrek’in Banu Çiçek’e olan aşkı, “gözü ondan başkasını görmezdi”, “onun için canını vermeye hazırdı”, “onunla birlikte yaşamak istiyordu” gibi cümlelerle anlatılır. Banu Çiçek’in Bamsı Beyrek’e olan sevgisi, “onun sesini duymak için yanıp tutuşuyordu”, “onunla gitmeyi kabul etti”, “onun acısını ömrü boyunca taşıdı” gibi ifadelerle dile getirilir. Bamsı Beyrek’in cesareti, “kılıç ustalığı ve kahramanlığıyla tanınırdı”, “çok sayıda düşmanı öldürdü”, “son bir hamle yaptı” gibi sözlerle övülür. Banu Çiçek’in fedakarlığı, “onunla birlikte ölmek istedi”, “onun cesedine sarıldı”, “onun acısını ömrü boyunca taşıdı” gibi cümlelerle gösterilir. Bamsı Beyrek ve Banu Çiçek’in sadakati, “birbirlerine ilk görüşte âşık oldular”, “birlikte kaçtılar”, “birlikte yaşadılar” gibi ifadelerle belirtilir. Bamsı Beyrek’in ölümü, “yaralandı”, “yere düştü”, “can verdi” gibi kelimelerle anlatılır. Banu Çiçek’in özlemi, “onun sesini duymak için yanıp tutuşuyordu”, “onunla birlikte ölmek istedi”, “onun acısını ömrü boyunca taşıdı” gibi sözlerle ifade edilir. Bamsı Beyrek ve Banu Çiçek’in acısı, “öfkelendi”, “çarpıştı”, “öldü” gibi kavramlarla betimlenir.

 

Bir zamanlar, dağların eteğinde, yeşil ovaların ortasında, büyük bir obada yaşayan bir Türk kavmi vardı. Kavmin beyi Oğuz Han, adil ve cesur bir liderdi. Bir gün, kavminin düşmanları olan canavarlaşmış bir kurt sürüsü, ovalara saldırdı. Oğuz Han ve savaşçıları, korkusuzca kurtlarla savaştılar, ama onlarca insan öldü ve ovalar kan gölüne döndü.

Oğuz Han, savaşın ortasında, ovaların sessizliğine gömüldüğü bir gece, obanın en yaşlılarından biri olan Dede Korkut’u çağırdı. Dede Korkut, yaşlı bir bilge olarak kavme hikayeler anlatırdı ve Oğuz Han’ın danışmanıydı. Oğuz Han, kavminin kurtlara karşı savaşta nasıl başarılı olabileceğini sordu. Dede Korkut, derin bir düşünceyle Oğuz Han’ın gözlerine baktı ve şöyle dedi:

“Oğuz Han, cesaret, güç ve dayanıklılık göstermelisiniz. Ama aynı zamanda içinizdeki sevgi ve sadakati de korumalısınız. Kurtlarla savaşırken bile, kalbinizdeki sevgiyi yitirmemelisiniz. Bir insanın en büyük gücü, sevdikleri için savaşma azmidir. Bu yüzden, kavminizin birliğini ve dayanışmasını koruyun. Ancak o zaman, kurtlarla olan savaşınızı kazanabilirsiniz.”

Oğuz Han, Dede Korkut’un sözlerini dinledi ve içindeki sevgi ve sadakati hissetti. Ertesi gün, Oğuz Han ve savaşçıları, birlik ve kararlılıkla kurtlara karşı savaştılar. Bu kez, sevdikleri için savaşan bir kavim olarak, kurtlara karşı zafer kazandılar. Ovalar, tekrar huzur ve bereket dolu bir hal aldı.