Halkçılık İlkesi ve Özellikleri

Halkçılık Nedir?

Halkçılık ilkesi, toplum içindeki hiçbir bireyin, grubun ya da zümrenin egemen olmamasını ve herkesin hem kanun önünde hem de devlet nezdinde eşit yurttaş olarak kabul edilmesini önceleyen bir Atatürk ilkesidir. Toplum içinde yaşamını sürdüren herhangi bir ekonomik ya da siyasal zümrenin, bir başkası üzerinde tahakküm kurmasını engelleyen bu ilkeye göre, halkın sahip olduğu tüm hak ve özgürlükler devlet tarafından güvence altına alınmıştır.

Hem vatandaşın devlete karşı olan sorumluluklarını hem de devletin insanına karşı olan yükümlülüklerini, en çağdaş normlara göre belirlemiş olan halkçılık ilkesiyle gerçek, çağdaş bir demokrasinin yerleşmesi hedeflenmiştir.

Ayrıca halkçılık ilkesi, cumhuriyet rejiminin bir halk iradesi olmaması sebebiyle cumhuriyetçilik ilkesinin doğal bir neticesi olarak karşımızda durmaktadır. Milli egemenliği ve milletin iradesinin önemine de dikkat çeken bu ilke ile, devletin demokrasi anlayışının da altı çizilmektedir.

Halkçılık İlkesi Özellikleri

Toplumun her bir ferdine hem kanun hem de devlet önünde eşit yurttaş olma hakkı tanıyan halkçılık ilkesinin öne çıkan özellikleri şu şekildedir:

  • Halkçılık; Atatürk’ün altı ilkesinden ikisi olan cumhuriyetçilik ve milliyetçiliğin doğal sonucudur.
  • Bir sınıfın, zümrenin, grubun ya da bireyin imtiyaz sahibi olmasını reddeden bu ilkeye göre, toplumun her ferdi, kanun önünde eşittir.
  • Ulusal egemenliği önceleyen bu ilke, aynı zamanda toplumun huzuru, refahı ve mutluluğunu da amaçlamaktadır.
  • Sosyal adalet ve gelir dağılımı, halkçılık ilkesinin en belirgin özelliklerindendir.
  • Halkçılık ilkesinin uygulanması, çağdaş bir demokrasinin ortaya çıkmasına ve kökleşmesine zemin hazırlamaktadır.
  • Toplumun fertleri arasındaki dayanışma ve iş bölümü desteklemektedir.