Sosyal Bilgiler 5. Sınıf Sözlüğü

5. Sınıf 1. Ünite Kavramlar Sözlüğü

Aile: Evlilik ve kan bağına dayanan karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.

Akraba: Kan bağıyla birbirine bağlı olan kimseler.

Anayasa: Bir devletin yönetim şeklini belirten, yasama, yürütme ve yargı güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu hakları ile özgürlüklerini ve devletin topluma karşı ödevlerini belirten temel yasa.

Bilgi Edinme Hakkı: Vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarından talep ettiği bilgilere ulaşmasını sağlayan hak.

Birey: Toplumda var olan her bir kişi.

Birleşmiş Milletler: Dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için 1945’de kurulan uluslararası örgüt.

Çok Boyutluluk: Bir olaya sebep olan ve sonucunda etkilenen kimselerin, durumların birden fazla olması durumu.

Dayanışma: Bir topluluğu oluşturan bireylerin duygu, düşünce ve çıkar birliğiyle birbirlerine karşılıklı olarak bağlanmaları ve her konuda birbirlerine destek olmaları.

Dilekçe Hakkı: Vatandaşların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, TBMM’ye ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkı.

Etkin Vatandaş: Haklarını ve sorumluluklarını bilen, kanunlara uyan, toplumsal olaylara karşı duyarlı olan, her hangi bir sorunla karşılaştığı zaman kanunlara uygun bir şekilde çözmeye çalışan kişi.

Grup: Görüşleri, amaçları, çıkarları bir olan kişiler bütünü.

Hak: Kişiye hukuken tanınmış çeşitli yetki, özgürlük ve olanaklar.

Hoşgörü: Görmezden gelme veya göz yumma, başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere saygı duyma, anlayışla karşılama durumu.

İhlal: Yasa ve düzene uymama, kuralların çiğnenmesi.

İstismar: Birinin iyi niyetini kötüye kullanma.

Kaza: Can ya da mal kaybına yol açan üzücü ve istenmeyen olay

Kulüp: Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer.

Olay: Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.

Rol: Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev.

Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi.

Sosyalleşme: Kişinin içinde bulunduğu toplumda yaşayabilmesini sağlayıcı ortak yaşantıları öğrenmesi, yani başkalarıyla ortak özellikler sergileyen davranışlar geliştirmesi ve kendisini bir kimlik çatısı altında var etmesi.

Sosyal Bilgiler: Öğrencileri toplumsal hayata hazırlayıp onların sosyal yanını geliştiren tarih, coğrafya ve vatandaşlık konularını da içeren ders.

UNICEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu.  Birleşmiş Milletler tarafından çocuk haklarının korunması, tanıtımı ve savunma çalışmaları yapmak, çocukların temel gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olmak ve çocukların potansiyellerini eksiksiz biçimde gerçekleştirmek için oluşturulan uluslararası örgüt.

5. Sınıf 2. Ünite Kavramlar Sözlüğü

Anal: Hititlerin yıl içinde olan bütün olayları tarafsız bir şekilde yazdıkları yıllıklar.

Antik: Eski Yunan uygarlığı başta olmak üzere İlk Çağ’daki uygarlıklara ait olan tarihi eserler veya düşünceler.

Antlaşma: İki devlet veya devletlerarasında yapılan yazılı sözleşmedir

Astronomi: Yıldızlar ve yıldızların hareketlerini inceleyen bilim.

Astronomi: Gök cisimlerinin konumlarını, hareketlerini, birbirlerine olan uzaklıkların ölçülmesini, bunların fizik ve kimya bakımından yapılarını anlatan bilim, gök bilimi.

Ay Takvimi: Ayın dünya etrafında dönüşüne göre yapılan takvimdir.

Başkent: Bir devletin yönetim merkezi olan şehir, hükûmetin merkezi,

Çağ: Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, devir.

Çini: Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans.

Çivi Yazısı: Mezopotamya’da Sümerler tarafından geliştirilen ve ıslak kile, çiviye benzer uçla bastırarak yazılan yazı sistemine verilen ad.

Değişim: Bir zaman dilimi içinde çeşitli alanlardaki değişikliklerin tümü

Dini Bayram: Dini kurallar çerçevesinde belirli zamanlarda kutlanan dinsel bayram

Doğal: Doğada bulunan. Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel.

Doğal Varlık: Doğada insan eli değmeden oluşan ve gezilip görülebilecek özelliği olan unsurlar

Dünya Miras Listesi: Tüm dünya için önemli bir değer taşıdığı UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenmiş ve bulundukları ülkenin devleti tarafından korunması garanti edilmiş doğal ve kültürel varlıkların listesidir.

Efsane: Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence.

Fibula: Friglerde kullanılan çengeli iğne.

Figür: Bir dansı oluşturan, ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri.

Hammurabi Kanunları: Babil hükümdarı Hammurabi tarafından kısasa kısas özellikte olan yazılı kanunlar.

Höşmerim: Balıkesir çevresinde tuzsuz taze peynir, nişasta, pirinç unu konularak yapılan bir tatlı türü.

İlk Çağ: Yazının icadıyla başlayıp Kavimler Göçüyle sona eren dönemdir

Kalıntı: Bir kentten veya mimarlık eserinden artakalan bölüm, yıkıntı harabe, enkaz.

Kına Gecesi: Genellikle düğünden birkaç gece önce gelin evinde geleneksel yöntemlerle yapılan eğlence.

Kısas: Bir suçluyu başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde aynı şekilde uygulayarak cezalandırma.

Kibele: Friglerde bereket tanrıçası.

Kültür: Bir toplumda nesilden nesile aktarılan, yaşatılan gelenek, görenek, inanış, düşünce ve sanat varlıklarının tümü.

Kültürel Değişim: Bir toplumda nesilden nesile aktarılan, yaşatılan gelenek, görenek, inanış, düşünce ve sanat varlıklarının tümü.

Kültürel Etkileşim: Farklı milletlerin kültürel olarak birbirinden etkilenmeler.

Kültürel Süreklilik: Kültürel unsurların zaman içinde değişime uğramadan önemini koruması.

Künefe: Sıcak yenilen, peynirli bir tür tel kadayıf.

Mağara: Bir yamaca ya da kaya içine doğru uzanan genişçe kovuk, in.

Manastır: Rahiplerin ve rahibelerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapıdır.

Medeniyet: Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, uygarlık

Medeniyet: Tarihte Fırat ve Dicle nehirleri arasında olan bölgeye verilen isim.

Milat: Tarih hesaplamalarında Hz. İsa’nın doğduğu kabul edilen gün.

Milli Kültür: Her devletin kendine has maddi, manevi öğelerini kapsayan bütünüdür.

Ninni: Bebeklerin uyumasına yardımcı olmak için söylenen türkü

Oymacılık: Tahta, mermer, metal vb. maddelerin yüzeylerini özel araçlarla oyarak veya delerek önceden tasarlanan şekil, motif veya cisimleri işleme sanatı.

Polis: Eski Yunanda kent devletlerine verilen isim.

Rasathane: Uzaydaki her çeşit değişikliği gözlemlemek, veriler toplamak, incelemek için yapılan yer.

Seramik: Yüksek ısıda pişirilmiş toprak

Süreklilik: Sürekli olma, kesintisiz olarak sürüp gitme durumu,

Tablet: Eski medeniyetlerden kalma, pişmiş veya güneşte kurutulmuş kilden yapılmış, üzerinde çivi yazısı ile metin yazılı belge.

Tantuni: Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü.

Tapates: Friglerin kendilerinin dokumuş olduğu ve kendilerinin kullandıkları bir tür kilimin adı.

Tapınak: İçinde ibadet edilen, tapınılan yapı, mabet, ibadethane, ibadetgâh.

Tarihi Eser: Geçmiş uygarlıklardan kalan kalıntı ve eserlere verilen genel bir ad.

Tarihi Nesne: Geçmişten kalan ve tarihi değeri olan eşya.

Tarihi Yapı: Eskiden zamanlardan günümüze kalan ve günümüzde tamamı ya da belli bir bölümü ayakta kalmış olan yapılar.

Traverten: Genellikle sıcak su kaynaklarının yakınında ve kalsiyum karbonatlı suların yayılarak aktığı alanlarda, kirecin çökelmesi ile oluşan basamaklardır. En güzel örnekleri Denizli-Pamukkale’dedir.

Tulum: Gövdesi deriden yapılmış üflemeli çalgı

Tümülüs: Yığma toprak tepeden oluşan, içerisinde mezar odası bulunan tepe mezar.

UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu. Birleşmiş Milletler tarafından milletlerarasında eğitim, bilim, kültür alanlarında işbirliğini gerçekleştirip, yakınlaşmayı sağlamak amacı ile kurulan örgüt.

Ziggurat: Mezopotamya’da Sümerler, Babiller ve Asurlar tarafından ibadet amacı ile piramit şeklinde yapılan tapınak.

 

5. Sınıf 3. Ünite Kavramlar Sözlüğü

Ada: Etrafı sularla çevrili kara parçası.

Afet: Can ve mal kaybına yol açan, önlenemeyen doğa olayları.

Akarsu: Yağmur, kaynak, buz ve kar sularının bir yatak içinde toplandıktan sonra, bir eğilim doğrultusunda akıp giden su.

Akdeniz İklimi: Yazların sıcak ve kurak, kışların ılık ve yağışlı geçtiği iklim.

Ahşap: Ağaçtan, tahtadan yapılmış.

Baraj: İnsan ve onun çevresi için yaşamı kolaylaştırmak adına suyun biriktirilmesi ile oradan elde edilenlerin ihtiyaçları karşılamak adına suyun biriktiği yer.

Beşeri: İnsan faktörü ile ilgili olan.

Beşeri Faktör: Oluşumunda insanın etkisi olan yapı.

Bitki Örtüsü: Herhangi bir yerin toprakları üzerinde yetişen o bölgeye ait olağan durumlar dışında daima var olan bitkilerin tümüne verilen ad.

Bozkır: Yarı kurak ve kurak bölgelerde, ilkbahar yağmurlarıyla yeşerip yazın sararan ot ve çalılıklardan oluşan bitki örtüsü.

Çevre Kirliliği: Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların sağlığını etkileyen, cansız ve çevredeki maddeler üstünde yapısal zararlar veren ve bazı nitelikleri bozan yabancı maddelerin hava, su ve toprağa karışması olayı.

Çığ: Dağ yamaçlarında biriken büyük kar yığınlarının yamaç boyunca hareket etmesi.

Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde taşıdıkları maddeleri biriktirmesiyle oluşan üçgen biçimli alüvyal ova.

Deniz: Okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kolları.

Deprem:  Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı.

Doğal Afet: Doğada meydana gelen, önlenmesi insan eliyle mümkün olmayan, sel, fırtına, deprem, dolu vb. felaketlerin her biri.

Doğal Faktör: Doğal olarak gerçekleşen, kendiliğinden oluşan faktör.

Doğal Kaynaklar: Doğada kendiliğinden oluşmuş, insan aklı ve tekniğinin ürünü olmayan, meydana gelme aşamalarında insanın herhangi bir rolünün bulunmadığı bütün zenginlik kaynakları.

Doruk: Dağın en yüksek yeri.

Erozyon: Toprak örtüsünün, akarsuların, rüzgârların ve buzulların etkisiyle süpürülmesi.

Fay: Kayaç kitlelerin bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması, kırık.

Fiziki Harita: Herhangi bir bölgede bulunan dağlar, ovalar, göller veya buna benzer her coğrafi yeryüzü şekillerinin renklendirme vasıtası ile gösterildiği harita.

Göl: Karalar üzerindeki çukur alanlarda birikmiş ve belirli bir akıntısı olmayan durgun su kütlesi.

Harita: Yeryüzünün tamamının veya bir kısmının bir ölçeğe göre küçültülerek bir düzlem üstünde gösterildiği çizim.

Harita İşaretleri (lejant): Fiziki haritalarda kullanılan renklerin hangi yükseltileri ve derinlikleri ifade ettiği, haritanın bir kenarında gösterilen işaretler.

Harita Ölçeği: Harita üzerinde belli iki nokta arasındaki uzunluğun, yeryüzündeki aynı noktalar arasındaki uzunluğa oranıdır. Diğer bir deyişle, gerçek uzunlukları harita üzerine aktarırken kullanılan küçültme oranı.

Hava Durumu: Sıcaklık, rüzgâr ve yağış gibi hava olaylarının bir yerde gösterdiği kısa süreli değişim.

Hava Kirliliği: Canlıların ve çevrenin zarar görmesine neden olacak kadar çok miktarda gazlar, kimyasallar veya organik maddelerin havada bulunması.

Heyelan: Taş, toprak ve kayaların eğimli arazilerde kayarak yer değiştirmesi olayı.

İklim: Geniş bir bölge içinde ve uzun yıllar boyunca değişmeyen ortalama hava koşulları.

İş Gücü: Bir ülkede yaşayan kişilerden üretime katılan, üretimde bulunanlardan sağlanan güç.

Kabartma Harita: Yeryüzü şekilleri gerçek şekilleriyle kabartılarak çizilen, üç boyutlu harita.

Karadeniz İklimi: Her mevsim yağışlı geçen ve Karadeniz kıyılarında görülen ikilim.

Karasal İklim: Yazların sıcak ve kurak kışların soğuk ve kar yağışlı geçtiği iklim.

Kanyon: Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki vadi, dar boğaz.

Kaplıca: Sıcak su çıkan yer.

Kerpiç: Duvar örmekte kullanılmak için kalıplara dökülüp güneşte kurutulmuş saman ve balçık karışımı ilkel tuğla.

Koy: Denizin, karanın içine küçük girinti hâlinde sokulduğu yer.

Körfez: Denizlerin, büyük ve derin girintiler halinde karaların içine sokulduğu yer.

Kuraklık: Herhangi bir iklim bölgesinde mevsimlik ya da yıllık yağış tutarlarının alışılagelene uymayan yetersizlik durumu.

Küresel Sorun: Yeryüzünü oluşturan insanların tümünü ilgilendiren sorun.

Lejand: Haritalarda kullanılan sembol ve işaretlerin ne anlama geldiğini gösteren tablo.

Maki: Akdeniz ikliminde yaygın olan, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü.

Orman: Büyüklü küçüklü çeşitli özellikteki ağaçların oluşturduğu bitki örtüsü.

Ova: Akarsular tarafından derin yarılmamış çevresine göre çukurda kalmış geniş düzlük.

Ölçek: Haritanın küçültme oranı.

Plato: Akarsular tarafından derin biçimde yarılmış çevresine göre yüksekte yer alan düzlük.

Sanayi: Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, endüstri.

Tepe: Yüksekliği 500 metreyi geçmeyen yer kabartısı.

Termal: Sıcak kaplıca suyu.

Turunçgiller (Narenciye): Portakal, mandalina, greyfurt, turunç ve limon bitkilerine genel adı.

Vadi: Akarsuların yataklarını derine ve yanlara doğru aşındırmaları sonucu oluşan ve çoğu zaman içerisinde bir akarsu bulunduran uzun çukurluk.

Viyadük: Bir ırmak ya da vadi üzerinden geçiş sağlayan yüksek kara ya da demir yolu köprüsü.

Yağış: Havadaki nemin doyma noktasını aşıp, su damlacıkları, buz kristalleri veya buz parçacıkları şeklinde yoğunlaşması.

Yağış Rejimi: Yağışların bir yıl boyunca mevsimlere veya aylara göre dağılışı.

Yarımada: Sadece bir yanı ana karaya bağlı, öbür yanları suyla çevrili kara parçası.

Yamaç: Yeryüzündeki eğimli yüzey.

Yayla:  Yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış düzlükler hâlinde bir coğrafik yeryüzü şekli.

Yerleşme: İnsanın herhangi bir alanı yurt edinmesi ve orada sürekli yaşaması.

 

5. Sınıf 4. Ünite Kavramlar Sözlüğü

Ansiklopedi: Çeşitli konularda belirli bir yönteme göre düzenlenen, bilim, sanat gibi uğraş dallarının tüm bilgilerini ayrıntılı olarak bir arada bulunduran ve genellikle birkaç ciltten oluşan kitaplar.

Arama Motoru: Web’de sistematik bir şekilde internet kullanıcılarının istedikleri bilgilere anında erişebilmek için sıkça kullandıkları bir yazılım türü.

Asosyal: Sosyal olmayan insan davranışları sergileyen bireye verilen ad.

Arkeoloji: Geçmiş dönemlerde yaşamış insan topluluklarının kültürel ve toplumsal düzenlerini, günümüze kadar gelebilen insan elinden çıkmış tüm maddi kalıntılara dayanarak araştıran, belgeleyen ve gelişim sürecini inceleyerek yorumlamaya çalışan bilim dalı.

Bilim: Deneye dayanan yöntemlerden ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi.

Bilimsel: Bilimle ilgili, bilime dayanan.

Bilim İnsanı: Araştıran, bilgi toplayan ve doğru bilgiyi yanlış bilgiden ayırmaya çalışan kişi.

Buluş: İcat. Mevcut bilgi birikimleri ve deneyimlerden yararlanarak daha önceden bilinmeyen yeni bir bilgiye ulaşma veya bu bilgiye ulaşma yöntemini geliştirme.

Dipnot: Metin içinde geçen herhangi bir bilgi ile ilgili olarak sayfa altına, çalışmanın sonuna konulan açıklama veya kaynak bilgisi.

Emek: Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü.

Etiket: Bir malın tür, miktar, fiyat vb. niteliklerini belirtmek, belli etmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt parçası.

Garanti: Bir ürünün belirlenen bir süre beklentilere kesin olarak cevap vereceğine söz verme.

İcat: Yeni bir şey ortaya çıkarma, keşfetme, bulma.

İntihal: Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme.

Katolog: Kitaplıktaki kitapları veya belli daldaki gereçleri nitelikleri bakımından tanıtmak, arandıklarında bulunmalarını sağlamak amacıyla yer numaraları belirtilerek hazırlanmış kitap defter veya fişten oluşan bütün, fihrist.

Kaynak: Araştırma ve incelemede yararlanılan belge, referans.

Kaynakça: Araştırmalar sırasında faydalanılan eserin, makalenin, derginin vb. künyesinin meydana getirilen yazılı raporda belirtildiği yer.

Kazı: Yer altındaki tarihsel değeri olan şeyleri yapıları ortaya çıkarmak amacıyla arkeologlarca toprağın belli kurallara ve yöntemlere göre kazılması araştırılması.

Kimlik Hırsızlığı: Bir başkasının üçüncü şahısları ve bilgi işlem sistemlerini kendisinin söz konusu kişi olduğuna ikna ederek yanıltmasına, o şahsın çıkarlarına zarar verip kendisine çıkar sağlaması ya da bu dolandırıcılığa olanak verecek bilgilere ulaşması.

Medya Okuryazarlığı: Yazılı ve yazılı olmayan kaynaklara ulaşıp bunları anlayabilme, değerlendirebilme yeteneği.

Sanal Alışveriş:  İnternet üzerinden çevrimiçi olarak yapılan alışveriş.

Sanal Kart: Limiti kullanıcı tarafından belirlenen ve yalnızca online alışverişlerde geçerli olan kredi kartı.

Teknoloji: Bilimsel bilginin endüstride veya günlük yaşamımızda pratik amaçlar veya uygulamalar için kullanılması.

Teşebbüs: Girişim, girişme.

3D Secure: Sanal alışverişte kredi kartı bilgileri girildikten sonra onaylama olarak cep telefonuna mesaj gönderilen güvenli alışveriş şekli.

 

5. Sınıf 5. Ünite Kavramlar Sözlüğü

Animatör: Tatil köyü, otel, gemi gibi konaklama ve eğlence mekanlarında misafirlerin keyifli vakit geçirmesini sağlamak amacıyla eğlence programı yapan kişi.

Ayıplı Mal: Etiketinde, ambalajında, reklamında bildirilenlere uyulmayan, standardında veya teknik düzenlemesinde hata ve eksik olan; tüketicinin beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran, her türlü maddi, ekonomik ve hukuki eksiklikleri içeren mal.

Bilinçli Tüketici: İhtiyacına göre alışveriş yapan, yaptığı alışverişlerde ürüne ait fiş, fatura, garanti belgesini alan, ürünü kullanım kılavuzuna göre kullanan ve ayıplı bir mal olduğunda haklarını arayan kişi.

Bütçe: Bir kimse ya da kurumun devlet tarafından gelir ve giderlerin gelecekteki zaman zarfı içerisindeki halinin tasarlanması.

Çiftçi: Tarım ve hayvancılıkla uğraşarak geçimlerini ekip biçtiği ürünlerden veya yetiştirdiği hayvanlardan temin eden kişi.

Dağıtım: Ürünlerin tüketiciye ulaşması için üretildiği yerden malın alınıp satılacağı yere taşınması olayı.

Dokumacılık: Kumaş dokuma işi.

Enerji: Maddelerin iş yapabilme yeteneğine verilen isim.

Gelir: Geçimini sağlamak adına belirli zaman ve belirli kriterlerce belirlenip yapılan iş karşılığı elde edilen para veya mal.

Gider: Bir iş için veya bir ürün almak için harcanan paranın bütünü, masraf.

Girişimci: İnsan: Açık fikirli olan, değişen şartlara hemen uyum sağlayıp iyi bir gözlem yaparak fırsatları değerlendiren kişi.

Gümrük: Bir ülkeye giren ya da ülkeden çıkan her türlü eşyadan alınan vergi veya harç.

Ham Madde: Bir ürün elde edilmesinde kullanılan temel bileşenlerin işlenip elde edilmesinden önceki durumu.

Harcama: Bir şeyi almak veya yapmak için elden çıkarılan para.

Hayvancılık: Çeşitli hayvanların beslenerek para kazanılması faaliyeti.

Hidroelektrik Enerji: Sudan elde edilen enerji türü.

Hidroelektrik Santral: Su gücüyle çalışan makinelerle elektrik üreten merkez.

İpek: İpek böceğinin ürettiği, yumuşak, çok sağlam, dayanıklı, parlak lift.

İsraf: Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık.

İşletme: Tarım, sanayi, ticaret, bankacılık vb. iş alanlarında, kâr amacıyla bir sermaye yatırılarak kurulan kurum.

Jeotermal: Yer kabuğunun iç kısımlarında ısınan sıcak su veya bunlardan elde edilen enerji.

Kereste: Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç.

Koza: İpek böceğinin ördüğü ve içine kapandığı korunak.

Kültür Balıkçılığı: Denizlerde oluşturulan kafesler, akarsu kenarında yapılan havuzlar, doğal göller ya da baraj göllerinde oluşturulan kafeslerde oluşturulan balıkçılık faaliyeti.

Linyit: Isınmada ve elektrik üretiminde kullanılan kömür türü.

Maden: Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral.

Madencilik: Yer altında bulunan cevher, sanayi hammaddesi, kömür ve petrol gibi ekonomik değeri olan herhangi bir maddeyi yeryüzüne çıkarıp onu paraya dönüştürme işi.

Mahsul: Ortaya çıkan, elde edilen şey.

Mandıra: İnek, koyun, keçi vb. süt veren hayvanların barındırıldığı, süt ve süt ürünlerinin elde edildiği yer.

Mera Hayvancılığı: Hayvanların doğal ortamda otlatılarak beslenmesi şeklinde yapılan hayvancılık.

Meslek: Bir kimsenin geçimini sağlamak için yaptığı iş.

Ormancılık: Ormanları kullanarak insanların ihtiyaçlarının karşılanması.

Otomotiv: Motorlu taşıt yapımıyla uğraşan sanayi kolu.

Proje: Yaşanılan sorunları çözmek veya çeşitli ihtiyaçları karşılamak amacı ile öne sürülen yeni fikir
ve uygulamalar.

Rafineri: Ham petrolü işleyen ve farklı ürünlerini ayrıştıran tesis.

Sera: Mevsim dışı sebze ve meyve üretmek amacıyla cam veya plâstikten yapılmış kapalı tarımsal üretim alanları.

Sermaye: Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı.

Tarım: Toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla çeşitli ürünler elde etme işi.

Termik Santral: Yakıtla oluşan ısıdan elektrik üreten santral.

Ticaret: Para kazanmak için yapılan alım satım işi.

Turfanda: Mevsim başında ilk yetişen meyve veya sebze.

Turizm: Bir yere turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümü.

Tüccar: Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse, tacir.

Tüketici: Mal ve hizmetlerden yararlanan, satın alıp kullanan kişi.

Ulaşım: Köyler, kentler, ülkeler arasında bir yerden bir yere gidiş geliş.

Üretim: Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme.

Veteriner: Hayvanların sağlığı için önlem alan, hayvan hastalıklarına tanı koyup tedavisi, üremesi, sağlığı, bakımı gibi alanlarda tıbbi bilgi ve yasal yetki ile donatılmış kişi.

Yatırım: Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma.

Ziraat Mühendisi: Tarımsal ürünlerin işlenmesi, toprağın ve suyun korunması ile beraber, bunlar için mühendislik ve biyoloji biliminden yararlanan kişi.

 

5. Sınıf 6. Ünite Kavramlar Sözlüğü

Bağımsızlık: Bir milletin veya bir devletin, kendi vatandaşları veya nüfusu tarafından özgürce yönetilebilmesi.

Belediye: İl, ilçe gibi yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, esnaf denetlemesi gibi konularda kamuya hizmet etmek amacıyla kurulmuş örgüt.

Burs: Herhangi bir kurum veya kişi tarafından öğrencilerin eğitimini sürdürebilmesi için belirli miktarda ve zamanda ödenen para.

Darüşşafaka: İstanbul’da öksüz ve yetim çocukların eğitimini sağlamak amacıyla açılan ilk parasız yatılı ilköğretim ve liseden oluşan eğitim kurumu.

Demokrasi: Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi.

Düşünce Özgürlüğü: Kişilerin hiçbir baskı ve etki altında kalmadan düşüncelerini özgür ve tarafsızca ifade edebilmesi.

Egemenlik: Milletin ve onun tüzel kişiliği olan devletin yetkilerinin hepsi.

İlçe: İllerin içerisinde en büyük yerleşim yerlerinin sınırlandırılarak yönetim bölgelerine ayrılması.

Kamu: Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü.

Katılım: Kamu hizmetleri ile ilgili kararların hazırlanması, olgunlaştırılması, alınması ve bu kararların uygulanması aşamalarından birine, birkaçına veya bütününe, o karardan doğrudan ya da dolaylı olarak etkileneceklerin katkıda bulunmaları.

Kuruluş: Topluma hizmet, üretim, tüketim vb. amaç ve görevlerle kurulan her şey.

Kurum: Genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik.

Lösemi: Kan kanseri.

Milli Egemenlik: Bir ülkede yönetimin ulusun kendi elinde olması.

Resmi Kurum: Devletin; toplumun eğitim, sağlık, güvenlik, barınma, beslenme, sağlıklı bir çevre gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurduğu kurum.

Sivil Toplum Kuruluşu: Dernek, oda, sendika ve vakıf gibi isimler adı altında aynı düşünceyi ve amacı paylaşan kişilerin gönüllülük esasına göre kurduğu dayanışma ve iş birliği örgütleri.

Vali: Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi.

Yerel: Belirli bir yer ile ilgili olan, mahalli.

 

 

5. Sınıf 7. Ünite Kavramlar Sözlüğü

 

Dış Ticaret: Ülkeler arasında yapılan ticaret.

Dış Ticaret Açığı: Bir ülkede ihracattan elde edilen gelirin ithalat giderlerinden fazla olması durumu.

Döviz: Ulusal para dışındaki tüm yabancı paralar ve bu para cinsinden değer taşıyan menkul değerlere verilen isim.

İhracat: Bir ülkede üretilen bir malın, yabancı ülkelere döviz karşılığında satılması.

İthalat: Başka bir ülkenin üretmiş olduğu malın satın alınması.

Ortak Miras: Geçmişten günümüze kadar tüm insanların, toplumların, uygarlıkların ve ulusların oluşturduğu maddi ve manevi değerler.

Ön Yargı: Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı.

Turist: Eğlenmek, dinlenmek ve gezmek amacı ile gezi yapan kişi.

UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu. Birleşmiş Milletler tarafından milletlerarasında eğitim, bilim, kültür alanlarında işbirliğini gerçekleştirip, yakınlaşmayı sağlamak amacı ile kurulan örgüt.